Regaip Kandili’nde yapılması tavsiye edilen namaz,
dua ve ibâdetleri sizler için derledik. İşte Regaip Gecesi
yapabileceğiniz 9 ibadet…REGAİP GECESİ NEDİR? REGAİP KANDİLİ’NİN ÖNEMİ için tıklayınız…
1- GÜNDÜZÜNDE ORUÇ TUTMAK
Recep ayının ilk Cuma gecesine denk gelen Regaip Kandilinin
öncesinde yani Perşembe günü Allah dostları oruç tutulmasını
tavsiye etmişlerdir.
Mahmud Sami Ramazanoğlu (k.s.) “Dualar ve Zikirler” kitabında:
“Leyle-i Regâib’den evvelki perşembe günü oruç tutulup
akşam birkaç lokma iftar edip akşam namazını edadan sonra iki
rek’atta bir selâm vermek üzere oniki rek’at nafile namaz
kılınacaktır.” buyurmuşlardır.
2- KAZA NAMAZI VE NAFİLE NAMAZ
KILMAK
En mühim hususlardan biri, namazdır. Hak dostları bu gecede
namaz kılmanın ehemmiyetine dikkat çekmişler ve namaz borcu
olanların kaza namazı kılmalarını tavsiye
etmişlerdir.
Mahmud Sami Ramazanoğlu (k.s.) Dualar ve Zikirler
kitabında Regaip Gecesi kılınacak nafile namazı şöyle
anlatılmaktadır:
Leyle-i Regâib’den evvelki perşembe günü oruç tutulup akşam
birkaç lokma iftar edip akşam namazını edadan sonra iki
rek’atta bir selâm vermek üzere oniki rek’at nafile namaz
kılınacaktır.
Her rek’atta Fâtiha’dan sonra üç kere
“Kadir” suresi ve oniki kere
“İhlâs” sûresi okunacaktır.
Veyahud bir kere “Kadir” sûresi ve üç
kere “İhlâs” sûresi okuTüm nur.
Namaz tamam olduğunda yetmiş kere:
Okunuşu: “Allahumme salli alâ seyyidinâ
Muhammedinin nebiyyil ümmiyyi ve alâ âlihi ve sahbihi ve
sellim.”
“Allah’ım, ümmî nebî Efendimiz Muhammed’e, âline ve
ashâbına salât u selâm eyle!” duâsı okunacakdır.
Sonra secde edilip secdede yetmiş kere:
Okunuşu: “Sübbuhun
Kuddüsün Rabbüna ve Rabbülmelaiketi verruh”
“Bizim Rabbimiz, Rûh’un ve melâike-i kirâmın Rabbi, bütün
kusurlardan münezzeh ve cümle eksikliklerden pâk ve
yücedir.”
Secdeden baş kaldırıp otururken yetmiş kere:
Okunuşu:
“Rabbigfir verham vetecevez amme teğlemü inneke entel
eazzul ekram.”
“Rabbim, beni mağfiret et, bana rahmet et,
bildiğin bütün kusurlarımdan geç, onları bağışla, şüphesiz Sen
en yüce ve en kerîmsin.” duâsı okunacak.
Tekrar secde edip yine yetmiş kere:
Okunuşu: “Sübbuhun
Kuddüsün Rabbüna ve Rabbülmelaiketi verruh”
“Bizim Rabbimiz, Rûh’un ve melâike-i kirâmın
Rabbi, bütün kusurlardan münezzeh ve cümle eksikliklerden pâk
ve yücedir.” duâsı okunacak. Ve sonra secdede iken dünyevî
ve uhrevî ne haceti varsa Hak –celle ve alâ–
Hazretleri’nden niyaz edilecektir. Sonra kişi secdeden başını
kaldırıp namaz ve duâsı tamam olmuş olur.
3- KUR’ÂN-I KERÎM OKUMAK
Allah dostları Regaip Gecesi’nde çokça Kur’ân-ı Kerîm
okunmasını tavsiye buyurmuşlardır.
İbni Mes’ûd radıyallahu anh‘den rivayet edildiğine
göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle
buyurdu:
“Kim Kur’ân-ı Kerîm’den bir harf okursa, onun için
bir iyilik sevabı vardır. Her bir iyiliğin karşılığı da on
sevaptır. Ben, elif lâm mîm bir harftir demiyorum; bilâkis elif
bir harftir, lâm bir harftir, mîm de bir
harftir.” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 16)
İbni Abbâs radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine
göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle
buyurdu:
“Kalbinde Kur’an’dan bir miktar bulunmayan kimse
harap ev gibidir.” (Tirmizî, Fazâilü’l-Kur’ân 18)
4- TEVBE İSTİĞFAR ETMEK
Allah Teâla şirke düşmeyenlerin büyük günahlarını affedeceğini
bu gecede müjdelemiştir. (bk. Müslim, Îman, 279)
Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-: Efendimiz:
“Ben, günde yüz kere istiğfâr
ederim…” (Müslim, Zikir, 42) buyurmuşlardır.
Müslim’de rivâyet edilen bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur:
“Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e
(Mîrâc’da) üç şey verildi: Beş vakit namaz, Bakara Sûresi’nin
sonu ve ümmetinden şirke düşmeyenlere büyük günahlarının
affedildiği haberi…” (Müslim, Îman, 279)
5- DUÂ ETMEK
Bu mübârek geceler, rabbimize duâ ve niyazda bulunma
zamanlarıdır.
Ayet-i kerîmede buyrulur:
“(Ey Rasûlüm!) De ki: Sizin duâ ve
niyâzlarınız olmazsa, Rabbim size ne diye değer
versin?..” (el-Furkân, 77)
Yine rabbimizin verdiği nimetlere hamd ve şükür
halinde bulunmayı unutmamalıdır. Nitekim hadis-i
şerifte duânın kabul olmasının iki şartından birinin hamd
diğerinin de salavat olduğu bildirilmiştir.
Bir defasında Rasûl-i Ekrem Efendimiz, sahâbîlerden birinin
Allâh’a hamd ve Rasûlü’ne salevât getirerek duâya
başladığını gördüğünde, onu takdîr ederek:
“–Ey namaz kılan zât! Duâ et, (duâna hamdele ve salvele ile
başladığın müddetçe) duân kabûl olunur.” buyurmuştur.
(Tirmizî, Deavât, 64/3476)
6- SALAVAT GETİRMEK
Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e salavat
getirmeyi Allah Teâla emretmiştir. Ayrıca hadis-i şeriflerde
salavat getirenin bütün sıkıntılarının gideririleceği
bildirilmiştir.
Ayet-i kerîmede buyrulur:
“Şüphesiz ki Allâh ve melekleri, Peygamber’e çokça
salât ederler. Ey müminler! Siz de O’na salevât getirin ve tam
bir teslimiyetle selâm verin!” (el-Ahzâb, 56)
Übey bin Kâb -radıyallâhu anh- diyor
ki:
“Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e:
«– Yâ Rasûlallâh! Ben sana çok salavât-ı şerîfe getiriyorum.
Acaba bunu ne kadar yapmam gerekir?» diye sordum.
«– Dilediğin kadar yap.» buyurdu.
«– Duâlarımın dörtte birini salavât-ı şerîfeye ayırsam uygun
olur mu?» diye sordum.
«– Dilediğin kadarını ayır. Ama daha fazla yaparsan senin
için hayırlı olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duâmın yarısını salavât-ı şerîfeye ayırayım.» dedim.
«– Dilediğin kadar yap. Ama daha fazla yaparsan senin için
hayırlı olur.» buyurdu.
Ben yine:
«– Şu hâlde üçte ikisi yeter mi?» diye sordum.
«– İstediğin kadar. Ama artırırsan senin için iyi
olur.» buyurdu.
«– Öyleyse duâya ayırdığım zamanın hepsinde sana salavât-ı
şerîfe getirsem nasıl olur?» deyince:
«– O takdirde Allâh bütün sıkıntılarını giderir ve
günahlarını bağışlar.» buyurdu.” (Tirmizî, Kıyâmet, 23)
7- SADAKA VERMEK
Allah yolunda infakta bulunup sadaka vermenin kişiyi pek çok
tehlike ve belâlardan muhâfaza edeceği, buna ilâveten sadaka
sahibini muhabbetullâh’a nâil eyleyeceği unutulmamalıdır. Bu
müstesnâ geceler de sadaka vermeye en güzel vesilelerdir.
Zira Cenâb-ı Hak şöyle buyurmuştur:
“Allah yolunda infâk edin! Kendi ellerinizle kendinizi
tehlikeye atmayın. Bir de ihsanda bulunun. Zira Allah,
muhsinleri (iyilikte bulunan, işini güzel yapan ve
ihsan şuuru ile yaşayanları) sever.”
(el-Bakara, 195)
Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- zengin-fakir her
mü’mini infâka teşvik eder; bir hurmadan başka bir şeyi olmayan
için; “Yarım hurmayla da olsa cehennem ateşinden
korunun, onu da bulamazsanız güzel ve hoş bir söz ile
korunun.” buyururdu. (Buhârî, Edeb, 34)
8- HAMD ETMEK VE ŞÜKÜR HALİNDE
BULUNMAK
Bu mübârek gecelerde Rabbimize çokça hamd etmeli ve şükür
halinde bulunmalıyız.
Âyet-i kerîmede “Ölümsüz ve daima diri olan Allah’a
güvenip dayan. Onu hamd ile tesbih et!…” (Furkân
sûresi, 58) buyrulmaktadır.
Rasûl-i Ekrem –sallallahu aleyhi ve sellem-Efendimiz
şöyle buyurmuşlardır:
“Meşrû işlere Allah’a hamd ile başlanmazsa hayır ve
bereketi kesilir.” (İbn-i Mâce, Nikâh, 19; Ebû Dâvud,
Edeb, 18)
“Şükür, îmânın yarısıdır…” (Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr,
I, 107)
“Cenâb-ı Hakk’ın nîmetlerine hamd ü senâ, insanı nîmetin
zevâlinden emîn kılar.” (Suyûtî,
el-Câmiu’s-Sağir, no: 3836)
“Allah’a hamdetmek şükrün başıdır. Allah’a hamdetmeyen bir
kul O’na şükür etmemiştir.” (Suyûtî,
el-Câmiu’s-Sağir, no: 3835)
9- ALLAH TEÂLA’YI (C.C) ÇOKÇA
ZİKİRETMEK
Mübârek gecelerde Rabbimizi zikretmeye daha çok önem
verilmelidir.
Âyet-i kerîmede buyrulur: “Kendi kendine, yalvararak ve
ürpererek, yüksek olmayan bir sesle, sabah-akşam Rabbini an.
Gâfillerden olma!” (el- A’râf, 205)
“Rabbinin ismini zikret ve bütün varlığınla O’na
yönel.” (el-Müzzemmil, 8)
“…Allâh’ı zikretmek, elbette en büyük
(ibâdet)’tir…” (el-Ankebût, 45)
Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurur:
“Allâh’ı sevmenin alâmeti, Allâh Teâlâ’yı zikretmeyi
sevmektir.” (Suyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr, II, 52)
“Yeryüzünde Allâh Allâh diyen biri var oldukça, kıyâmet
kopmayacaktır.” (Müslim, Îmân, 234/148)